Yapısı ve Sembolü
Bipolar transistör iki jonksiyonlu ve üç uçlu bir elemandır. Diyodun çalışmasındaki prensipler
kullanılarak bipolar transistörün çalışması açıklanabilir. “Bipolar transistör” yerine genellikle
sadece “transistör” kelimesi kullanılmaktadır. NPN ve PNP olmak üzere iki çeşit transistör
vardır. Transistör, emiter, taban ve kollektör uçlarından oluşur. NPN transistörde taban (baz), iki
N bölgesi arasındadır. N bölgelerinden biri emiter, diğeri kollektördür. PNP transistörde ise
taban, iki P bölgesi arasındadır. P bölgelerinden biri emiter, diğeri kollektördür. Transistörde
taban bölgesinin genişliği ve katkılama oranı, emiter ve kollektöre göre çok küçüktür. Emiter ve
kollektör aynı tür malzeme olmakla birlikte emiterin katkılama oranı kollektöre göre çok
yüksektir.NPN ve PNP transistörlerin yapı ve sembolleri gösterilmiştir.
Transistörün Çalışması
Bu yazımızda transistörlerin amacımıza uygun nasıl çalıştıklarına ilişkin çalışma bölgelerini inceleyeceğiz. Bir aktif elemanın, yani şu sıralar konumuz olan transistörlerin çalışma bölgeleri denince aklımıza o devrenin hiçbir iş yapmazken ne durumda olduğu aklımıza gelmeli. Örneğin bir yükseltecin volümü kısıkken içindeki transistörler ne durumda, üzerlerinden ne kadar akım geçiyor, bacakları arasında ki voltajlar nasıl gibi. Bazen de transistörü normal çalışması sırasında herhangi bir anda da hangi bölge içinde çalıştığı önemli olabilir. Transistörün çalışma bölgeleri CE, CB ve CC için aynıdır. Aşağıdaki örnek şekilde bir transistörün çalışma bölgelerinin tamamı görülmektedir.
Aktif Bölge
Transistörün dört farklı çalışma bölgesinden öncelikle aktif bölgeyi inceleyelim. NPN bir
transistörün aktif bölgede çalışması için kutuplamanın nasıl yapıldığı Şekil 3.2’de gösterilmiştir.
Aktif bölgede çalışan bir NPN transistörde E-B jonksiyonu ileri yönde, C-B jonksiyonu ters
yönde kutuplanır. Emiter bölgesinde çoğunluk akım taşıyıcıları olan elektronlar kaynağın (-) ucu
tarafından itilerek taban bölgesine doğru hareket eder. Taban bölgesinin dar olması ve az
miktarda katkılanması sebebiyle, emiter bölgesindeki elektronların çok azı taban bölgesindeki
deliklerle birleşir, çoğunluğu kollektör bölgesine geçer. Bunun nedeni C-B jonksiyonunun ters
kutuplanmasıdır. Emiterdeki elektronlar, kollektöre bağlı (+) gerilim kaynağı tarafından çekilir.
Aynı zamanda C-B’de oluşan boşluk bölgesi emiterden gelen elektronların hareketini destekler.
Emiterden gelen elektronların yaklaşık olarak % 99’u kollektöre gider. Bu akım kalın okla
gösterilmiştir. Transistördeki diğer akımlar bu akımın yanında çok küçüktür. Emiter elektronları
yayan bölgedir. Kollektör ise bu elektronların toplandığı bölgedir. Emiterden gelen elektronların
yaklaşık olarak % 1’i tabana doğru gider. Bu esnada taban bölgesindeki deliklerin bir kısmı da
emitere doğru hareket eder. Tabanın katkılama oranı çok düşük olduğundan bu akım da çok
küçüktür.
C-B jonksiyonunun ters yönde kutuplanması ile boşluk bölgesi oluşur ve sızıntı akımı geçer.
B’de azınlık azınlık akım taşıyıcıları olan elektronlar C’ye doğru, C’de azınlık akım taşıyıcıları
olan delikler B’ye doğru hareket eder. B-E uçlarına bir gerilim uygulanmadığında, C-B’den
geçen sızıntı akımı ICB0 sembolü ile gösterilir.
transistör tek bir düğüm olarak kabul edilerek Kirchhoff akım yasası uygulanırsa;
elde edilir. Ancak kollektör akımı çoğunluk ve azınlık taşıyıcıları olmak üzere iki bileşenden oluşmaktadır. Azınlık akım bileşenine kaçak akım denir ICO sembolüyle gösterilir (emiter ucu açıkken akan IC akımı). Bu nedenle kollektör akımı eşitlik 1.2 ile belirlenir.
Genel amaçlı transistörlerde, IC mA düzeyindeyken, ICO µA veya nA düzeyindedir. Ters öngerilimlenmiş diyotlardaki IS akımında olduğu gibi, Ico akımı da sıcaklığa karşı duyarlıdır ve geniş sıcaklık aralıklarına sahip uygulamalar sözkonusu olduğunda dikkatle incelenmelidir. Gerekli önem verilmezse yüksek sıcaklıklarda sistemin kararlığını önemli ölçüde etkileyebilmektedir. Yapım tekniklerinde sağlanan ilerlemelerle Ico düzeyleri, etkilerinin ihmal edilebileceği noktalara kadar düşürülmüştür.
Şekil 1.2`de NPN ve PNP transistörleri için görülen devre, beyzin hem giriş (emiter) hem de çıkış (kollektör) uçlarında ortak olması nedeniyle ortak beyzli devre olarak anılmaktadır. Ortak beyzli devrede sabit VCB değerleri için IC`deki küçük bir değişmenin deki küçük bir değişime olan oranı ortak beyzli kısa devre yükseltme faktörü olarak tanımlanmakta ve a (alfa) sembolüyle gösterilmektedir.
Tipik a değerleri, 0.90 ile 0.998 arasında değişmektedir. Pratik uygulamaların çoğunda değeri aşağıdaki formülle belirlenebilir:
(1.4)
Burada IC ve IE sırasıyla, transistör karakteristiği üzerinde bulunan, belli bir noktadaki emiter ve kollektör akım değerleridir.
Denklem (1.3) ve (1.4), transistör karakteristikleri veya devre koşullarından a değerini bulmak için kullanılır. Ancak a değeri, sadece Şekil 5.4`ün P tipi emiter ucundan çıkıp kollektör ucuna ulaşan oyukların (çoğunluk taşıyıcılarının) yüzdesini gösteren bir ölçüdür. Bu nedenle IC akımı aşağıdaki formülle ifade edilebilir.
Doyum (Saturation) Bölgesi
Emitör ve Kollektör voltajları birbirine çok yaklaştığında (burada bazen CB arası düz bayasta olabilir) transistör doyum bölgesine geçer. Doyum bölgesinde IC akımı artık en büyük değere ulaşmıştır. IB tarafından kontrol edilemez hale gelir. VCE voltajı çok küçülür. Transistör hızla ısınarak bozulabilir. Bu nedenle transistörler özellikle doyum bölgesinde uzun süre çalıştırılmamalıdır.
Kesim (Cut-Off) Bölgesi
Beyz ve Emitör arası ters bayaslandığı zaman yada Beyz ve Emitör arası voltaj transistörün VBE açma voltajına eşit yada küçük olduğu zaman transistör artık kesim bölgesindedir. Bu durumda VCC voltajı ne olursa olsun IC akımı akmaz. VCE voltajı VCC voltajına eşit olur. Kesim bölgesindeki transistörün elektronik devrelerde uygulaması vardır.